Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sistem Sorunsalı

Sistemle ilgili afili bir başlık atarak dikkatleri yazıya cezbetmek maksadında olsam da, derdim muhatapları düşündürmek ve bu eylemin harekete dönüşmesidir. Sistem denilince akla gelen o kadar çok mekanizma vardır ki...  Sistem özünde; birçok mekanizmanın kendine özgü yöntemlerle düzenlenmesidir.  Mesela bir çiftçi iseniz, size göre sistem Çiftçi Kayıt Sistemidir ( ÇKS ). Bir öğrenci için sistem, e- Okul Sistemidir.Bir hasta için ise Merkezi Hekim Randevu Sistemi... Eğer bir yüksek lisans veya doktora mezunuysanız, YÖK’ün Ulusal Tez Veri tabanında teziniz herhangi bir intihale karşı korunma altındadır, sizin bin bir emekle hazırladığınız çalışmanız, diğer araştırmacılara sizin adınızla yol göstermektedir. TÜBİTAK’ın ULAKBİM birimi de aynı şekilde hizmet görmektedir. Örnekleri çoğaltırsak sayfada emin olun, yer kalmaz ve sıkılırsınız. Yukarıdakilerin hepsini birden kapsayan vatandaşların birçok resmi işini gerçekleştirdiği başka bir sistem olan E-Devlet uygulamaları ise son g

Ekonomik Tetikçiler

Son günlerde ülkemizin içinde bulunduğu durum ile de alakadar olduğunu düşündüğüm bir kitap okudum.  Yayınlanması bile bir hayli zor olan, birçok güç odağı ve küresel yapının yayınlanmasını engellemeye çalıştıkları ' Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları / John Perkins ' adlı kitap, yazar John Perkins'in büyük bir şirkette çalıştığı süre zarfında bazı devletler üzerindeki etkilerini konu alıyor. Kitabı okurken Türkiye üzerinde oynanan ekonomik oyunu daha iyi anladım diyebilirim.  Ekonomik Tetikçiler ( Kısaca ET ) yoluyla hangi ülkelere diz çöktürüldüğünü, hangi ülkelerin borç batağına saplanarak milli olmaktan çıkarılarak yönetimlerine el konulduğunu, hangi ülkelerin küresel sermaye ağına düşürülerek batırılmaya çalıştıklarını bir ET olan John Perkins, itiraf tadında kaleme almış. Yayınlandığı zamanlarda en çok satan kitaplar arasına giren bu kitap aslında yazarının, bu kitabı yazarak vicdanını temizlemeye çalıştığı bir ürün.  Ve kesinlikle yinelemek istiyorum, tam

Hayallerin Kadarsın

Hayal kurmak umudun resmini çizmektir... Hayal kurmak; görmediğimiz, dokunmadığımız ve hissetmediğimiz, ancak umudumuzda var olanı düşlemektir. Hayal kurmak, umudun zihindeki canlanmasıdır... Çocukluğundan beri birçok kişi hayal kurmamak üzere tembihlenmiştir.   İnsanlar genelde hayal kurmamamız gerektiğini söylerler diyebilirim.  Ama aslında hayaller, özlemlerimizin ve yapmak istediklerimizin bir taslağıdır. Büyüklerin de hayalleri olmasını, hayallerinin peşinden koşmalarını savunan biri olsam da çocukların hayal dünyaları bambaşkadır. Çocuklar tüm masumiyetleriyle, masum hayallerini de büyütürler kendi geleceklerine... Çoğumuz bu yüzden hayal kurmayı 'çocuksu' bulur. Çocukken kurduğumuz hayallerimiz tüm masumiyetiyle hafızalarımızda yerini tutar. Belki bundan dolayıdır ki hayal kurmak daha çok, 'çocuksudur' ... Hayalden kanatları olmasaydı insanların, düşleri olmasaydı, özlemleri olmasaydı... Hayaller nasıl gerçeğe dönerdi ? Hayalleri gerçek kıla