Ana içeriğe atla

Kayıtlar

iletişim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kırmızı Başlıklı Kız ve İyi Kalpli Kurt

Bir varmış, bir yokmuş; iki varmış, üç çokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber iken, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken çok eski zamanlarda, küçük bir kız yaşarmış... Günlerden bir gün annesi güzeller güzeli kızına kırmızı bir başlık dikmiş.  Başlık kıza o kadar çok yakışıyormuş ki zamanla herkes ona “Kırmızı Başlıklı Kız” diye seslenmeye başlamış. Masal bu ya Kırmızı Başlıklı Kız, etrafındakiler tarafından çok da sevilmeyen, kurnazlıklarıyla bilinen ve kimseye iyiliği dokunmayan biriymiş. Annesi bir gün onu yanına çağırmış: “Benim Kırmızı Başlıklı Kızım, bu ekmeklerle bir tas çorbayı al büyükannene götür. Yaşlı kadın çok hasta. Hem seni de özlemiştir.” demiş.  Kırmızı Başlıklı Kız ise, “Yol da çok uzak, neden hep ben gidiyorum ki?” diyerek karşılık verse de sepeti almış ve yola çıkmış.  Büyükannesine giden yol bir ormandan geçiyormuş. Ormanın içerisinde bir kurdun evi varmış. Kurt herkese iyilikler yapar, tüm hayvanlara sah

'Basın' Kitle İletişim Aracı mıdır? Kitle İmha Silahı mıdır?

Basın ; haber bulan ve bu haberleri yorumlayarak yayan kuruluşlarının genel adıdır. Haber alma isteğinin veya kaynağının, merak duygusu ile birlikte, ilk insanlara kadar uzandığını söyleyebiliriz.                                                       Eski çağlarda haber alma ve yayma ihtiyacının devletler eliyle yürütüldüğünü görüyoruz. Matbaanın icadı noktasından sonra ise gazete adı verilen yazılı basın organının bu konudaki faaliyetiyle bir özgürlük noktası olarak haber alma ve yayma ihtiyacının  giderildiğini idrak edebiliyoruz.  İlk gazetenin Romalılara kadar uzanan tarihi bir geçmişi vardır. 19. Yüzyılda ise  sanayileşen dünyada  matbaayla birlikte  gazete olgusu daha geniş kitlelerin haber alma hakkını yerine getirmeye başlamıştır.  İlk Türk gazetesi Takvim-i Vekayi 1831 yılında yayımlanmıştır. Gazeteden sonra 'magic box' sihirli kutu olarak adlandırılan televizyonun icadı bu konuda yeni bir çığır açmıştır. Türkiye'de ilk televizyon yayını 9 Temmuz 1952'd