Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Alevilik

İnsanı hayatın orta noktasına koyarak; felsefesini, öğretilerini, türkülerini,  deyişlerini hep insan üzerine yoğurmuş bir Anadolu zenginliğidir Alevilik. ''Alevi'' Ali'yi seven, Ali'nin yolundan giden anlamına gelmektedir.  İslam çerçevesinde; Hz. Ali ve on iki imamın yorumlarının dünya görüşüyle harmanlandığı bir öğreti olarak anılır.   Tarihin en acı olaylarından biri olan Kerbela Vakası (680), tarihi süreç içerisinde görülen etkileriyle İslam toplumunu Alevi-Sünni olarak ikiye ayırmıştır.  Türklerin İslamiyet'i  kabulü b u elim hadisenin bir hayli zaman sonrasına tekabül etse de Türk toplumu da bu ayrışmadan nasibini almıştır. Tarihsel süreçte inançları üzerinde  çeşitli şer odakları tarafından yanlış söylenti ve uydurmaların çıkarıldığını ve bunun  zaman zaman  bazı devlet ricali tarafından da desteklendiğini görürüz.  Bu sebeplerden dolayıdır ki toplumun geri kalanı tarafından yıllar yılı memleketin en ücra köşelerinde yaşamak zorunda bırakılmışlardır.

Cumhuriyet Nedir?

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk,  “ Cumhuriyet nedir? ”  diye soran bir köylü vatandaşa “Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir” demişti. İşte bir doğu masalındaki Zümrüdüanka kuşu misali küllerinden doğarak, bu sefer yüzünü batıya dönen genç Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesiydi... Hamuruna; emek, kan, ter ve gözyaşıyla beraber bir ulusun kaderini ekleyip bunu inançla mayalayan Türk milleti Cumhuriyet'i ilan ederek muasır medeniyetler ailesinde ilerleme gayesini kendisine şiar edindiyse bunu 'mavi gözlü bir dev' ve onun en büyük eserim dediği Cumhuriyete borçlu diyebiliriz. Türk milletinin yıllarca süren geri çekilme ve savunma pozisyonunu terk ederek ileri atılma ve kayıplarını telafi etme fırsatı bulduğu Kurtuluş Savaşı; 19 Mayıs 1919'da Samsun'da doğan güneşin batışını takip eden 3 yıl 4 ay 26 gün sonra Mudanya Ateşkes Antlaşması ile son bulduğunda; iç ve dış düşmanlarından, yüklerinden, hurafelerinden ve zamanın gerisinde kalmış yönetim tarzından kurtulan Anado

Mustafa ➤ Kemal ➤ Atatürk

MUSTAFA Bir çift mavi göz geldi dünyaya. Selanik’te dünyaya gözlerini açtığında ne o şehrin Osmanlı’nın ikinci büyük şehri olduğunu ne de yakın zamanda kaderine terk edilecek  yüz binlerce kilometrekarelik vatan toprağının bir parçası olacağını biliyordu. Fethedilen topraklara yerleştirilmek üzere Anadolu’dan örnek aileler arasından seçilerek gönderilen bir Türk ailesinin altı çocuğunun ortancası olan, Mustafa.  Mustafa büyürken her geçen sene farklı coğrafyalarda bir parçası olmak üzere vatan elden gidiyordu. Devrin yöneticileri ise bu durumu  ya seyretmekle yetiniyor ya da yetersiz tavırlar gösteriyorlardı. Mustafa’yı Kemal’e erdiren yalnızca matematik öğretmeni değildi.  KEMAL İşte bu psikoloji karşımıza Mustafa Kemal’i çıkardı. Vatanı savunarak elde kalacak topraklarda hayalindeki müreffeh ülkeyi kurmak düşüncesi onu kemale erdirdi.   Konunun uzmanları onun bir aydın despotizmi örneği olduğunu söylerler.  Mustafa Kemal  entelektüel bir bakış açısına sahipti lakin bu aydın ve çağını

Sakarya

Sakarya zaferi 100 yaşında. 1683 yılındaki II. Viyana kuşatmasından bu yana devam eden geri çekilmenin durdurulduğu 22 gün, 22 gece süren destansı savaşın adıdır #Sakarya Meydan Muharebesi.  Türk milletinin 238 yıllık geri çekiliş sürecinin bittiği, savunmadan saldırıya geçildiği savaşın adıdır. Atatürk'ün "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz." emrini, göğsünü siper ederek şehadeti pahasına yerine getiren Türk milletinin zaferidir. ''Eğer vatan savunması için şart değilse her savaş bir cinayettir'' diyen tek komutan olarak dünya tarihine adını yazdırmış Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vatan savunması için Türk milletini şaha kaldırdığı direniş meşalesinin yakıldığı savaştır. Gelgelelim sözün özüne. Türk milletinin Kurtuluş Savaşının mihenk noktalarından biri olan, 238 yıllık geri çekilmenin ardından kazanılan böylesi büyük bir zaf

Hissiyat | Siyaset

Kudüs'ün Türk jandarmalarına ait bir fotoğraf, 1904 yılı.  Bundan tam on bir sene sonra şehrin tarihi dokusuna zarar gelmesin düşüncesiyle, kurşun bile atmadan şehri İngilizlere teslim ederek geri çekildik. Yavuz Sultan Selim'in 1516 Mısır Seferi'nde fethedip Anadolu'nun yiğit evlatlarına emanet ettiği kutsal beldede, emîn içerisinde geçilen dört yüz bir senenin ardından şanlı Türk bayrağı gönderden indirildi. “Filistin ve Suriye'yi böyle acı bir keşmekeş halinde bırakmaktan doğan hüzün ve elem tesiriyle hüngür hüngür ağlayarak 12 Aralık 1917'de İstanbul'a hareket ettim. (Cemal Paşa) Bu hazin tablonun baş mimarlarından Mekke Şerifi Hüseyin ve avaneleri sevinç çığlıkları atıyorlardı. İngilizler tarafından Şerif Hüseyin'e vadedilen Arap Krallığı'nın heyecanı ile çıktığı bir Cuma Hutbesi'nde, hezeyan içinde ağzından dökülen cümlelerin tarihe düştüğü not, vatanına ihanet eden herkes için olduğu gibi ilahi vicdanda hoş karşılanmamış olm

Yoksulluk Görünmezliktir

Bana fakirliğin resmini çizebilir misin? Sorusunun cevabı niteliğindeki bu düşündüren ve etkileyen çalışmayı, sokak sanatçısı Kevin Lee’nin eseriyle görüyoruz.  Çalışmanın Adı, "Yoksulluğun Görünmezliği" Yoksulların görünmez tarafını resmetmiş sanatçı.  Fakirin fukaranın halinden daha çok anlayıp, milletçe daha çok dayanışmamız gereken günlerden geçerken; ailemiz, komşularımız, akrabalarımız veya arkadaşlarımız içerisinde yoksulluğun bu görünmez yüzü sebebiyle mağrur fakat ihtiyaç sahibi kişilerin olabileceğini unutmamak gerekir. Parasından başka hiçbir şeyi olmayan kişinin aslında en yoksul, parası olmasa da gönlü güzel kişinin, ruh zengini kişi olduğu gerçeğini de belirtmek isterim. Zengin ile yoksula maddi değerler manzumesinde kıyas biçildiği yaşlı dünyamızın, sözüm ona dört başı mamur bir adaleti de yoktur.  Dünya nüfusunun %1'lik dilimine tekabül eden en zenginlerin maddi gelirlerin %99 'una, geriye kalan % 99'un ise dünyanın bütün maddi gelirle