Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bilim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Filtre Balonları, Sahte Profiller ve Yapay Zeka

Filtre Balonları Nedir? Filtre balonları, sosyal medyada kullanıcıların sadece kendilerine benzer görüşlere sahip kişilerle etkileşime girdikleri ve farklı bakış açılarına maruz kalmadıkları durumlardır. Bu durum, kullanıcıların gerçeklik algısını bozabilir ve kutuplaşmaya yol açabilir. Sahte Profiller ve Botlar Nedir? Sahte profiller, gerçek bir kişiye ait olmayan veya gerçek bir kişinin kimliğini taklit eden sosyal medya hesaplarıdır. Sahte profillerin birçok amacı olabilir, örneğin reklam yapmak, bilgi toplamak, manipüle etmek veya trollemek. Sahte profiller genellikle botlar tarafından yönetilir. Botlar, otomatik olarak mesaj gönderen, beğenen, paylaşan veya takip eden yapay zeka programlarıdır. Botlar, sahte profilleri gerçekmiş gibi göstermek için insan davranışlarını taklit ederler. Yapay Zeka Nedir? Yapay zeka, insan zekasını taklit eden veya aşan bilgisayar sistemleridir. Yapay zeka, verileri analiz edebilir, öğrenebilir ve karar verebilir. Yapay zeka, sahte profilleri oluştur

Gerçek / Hakikat - Eğri / Doğru

İnsanlık tarihi kadar eski bir konudur bu... İnsan dünyaya geldiği ilk andan itibaren öğrenme macerasına da çıkmış olur. Öğrenilen her şey beynimizde kavramlarla ifade edilerek kodlanır. ' Kalem ' dediğimiz zaman aklımıza gelen nesneyi, kalem kavramının beynimizdeki çağrışımının görüntüsü olarak kavramsallaştırırız.  Kavramsallaştırma ürünü olarak öğrendiğimiz ve hayatımıza tatbik ettiğimiz olgular içerisinden gelin; hakikat, gerçek ve eğri, doğru kavramlarını inceleyelim. Bakalım bu kelimelerin çağrışımları ve hayatımıza yansıları arasında tutarlılık var mı?  Hakikat/Gerçek Hakikat ile gerçek arasında da yukarıdaki örneğe benzer bir ilişki bulunur. Orhan Hançerlioğlu, “gerçek” ifadesini nesnel gerçeklikle ifade ederken, “hakikat”i ise gerçeğin beyindeki ifadesi olarak değerlendirir. Yani masamızdaki çiçek gerçek, onun beynimizdeki ifadesi ise hakikattir. Bu ifadeye göre Hakikat, gerçeğin kendisini değil bizim anlamlandırdığımız şekliyle yansımasından ibarettir.  Eğri/Doğru Des

Zehra / Karşılaşmalar

Yüzüne vuran akşamüstü güneşinin verdiği tarifi imkansız hissin verdiği huzurla uzanmayı çok seviyordu  yaşlı kadın. Daldığı derin hayal öncesinde çoğuna göre bir ömre sığmayacak hatıralarla dolu hayatını gözünün önünden geçirdiğinde 'Ne çok şey yaşadım, birçok çok kişi tanıdım, hani neredeler ?'  dedi kendi kendine. Son zamanlarda hayatına dokunan herkesle ilk karşılaşmalarındaki sahneler gözünün önünden bir film sahnesi gibi geçiyordu... Austin marka taksi dolmuşun hızla yaklaştığı durakta bekleyen Zehra biraz önce önlerinden hızla geçerken üzerine çamurlu su sıçratan başka bir arabanın arkasından kallavi bir küfür sallamış fakat şoför duymazdan gelerek yoluna devam etmişti. Taksi dolmuşa bindiğinde üzerindeki çamurlu suyu temizlemeye uğraşırken sıkış tıkış devam eden seyahatte yanındaki beyefendinin verdiği mendil çok işine yaramış ve kirlenen kıyafetlerini silmişti.  Adamın yüzüne bile doğru düzgün bakmadığını teşekkür ederek arabadan indiğinde fark eden Zehra'nın yüzün

Geleceğin Dünyası

Robot Benim adım 'Robot'. Herkesin anlayabildiği adım yani. Hani bilimkurgu filmlerinde görüp sonrasında günlük hayatınızda yavaş yavaş kullanmaya başladığınız teknolojinin son harikası olan aletlerdenim. Bugünlerde yürüyebilen, zıplayabilen, merdiven çıkabilen, hatta dans edebilen türlerimi bile yapıyorlar. Yakında insanların fiziksel olarak yapamadıkları işlerde hatta maalesef savaşlarda bile beni göreceksiniz. Son zamanlarda yapay zeka teknolojisi sayesinde konuşabiliyorum bile. İnsanların hareketlerini takip ederek yapabileceklerini kestirebildiğim için akıllı robot da diyorlar bana. İnsansı robot teknolojisinin geldiği son noktayı kestirebilmek için bile yapay zekayı kullanıyorlar insanlar. Yapay zekalı insansı robotların gelecekte birçok işi üstlenerek insanların; işgücü olarak işlerini kolaylaştıracakları, onlarla arkadaşlık ederek sosyal manada destek sağlayacaklarından bahsediliyor. Kemal Sunal serisinden birisi olan 'Japon İşi' filminde Kemal Sunal'ın sevd

Şehir : İnsan : Kimlik :

Bazı kavramlar adeta gizemli bir şekilde  birbirlerine   bağlıdır.  Bir kavram ifade edildiğinde o kavramın çağrışım yaptığı birden çok kavram hafızamızda belirebilir.  İnsan / şehir / kimlik ilişkisi de bu şekildedir. Girizgah olarak Hacı Bayram Veli Hazretleri'nin asırlar öncesinden günümüze ışık tutan ifadesiyle konuya dikkat çekmek istiyorum.  ''İnsan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise, şehir olarak görünür.  Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur.'' İnsan şehrin sokaklarında, evlerinde, parklarında, iş yerlerinde, okullarında,  dolayısıyla birçok mekanında yaşar ve zamanla bu mekanlarda da kendisini inşa eder.  İnsanın fikir dünyasının şekillenmesine yaşadığı şehrin katkısı yadsınamaz bir boyuttadır. Şehrin katkısı hem mimari olarak, hem de şehrin diğer kültür ögelerinin etkileri olarak düşünülebilir. Şimdilerde beton ve demirin tercih edildiği sözü

Gelecek Eğitimde

''Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ASELSAN ile ortaklaşa savunma sanayi sistemlerine yönelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kuracaklarını açıkladı.'' Çoktandır gelecek temalı, teknoloji eğitim ilişkisini konu alan bir yazı yazmayı düşünüyordum. Bu konuyla ilgili ümitlerimin artmasına sebep olan yukarıdaki haberi okumak, düşüncelerimi yazıyla ölümsüzleştirme işine karar vermemi hızlandırdı. İşte bugün tam da bu konuyu kaleme alma günüdür diye düşünüyorum. İnternet tabanlı bilgi paylaşım ağı da denilen bir blog yazarıyım. Blog sayfamda yazılarımı paylaşırken aynı zamanda heyecanımı, hayallerimi, geçmişe dair çıkarımlarımı ve geleceğe dair umutlarımı değerli okuyucularımızın düşünce deryalarına sunuyorum. http://bilimselkalem.blogspot.com/ Blog sayfamın girişinde okuyucularımı şu mesaj karşılar: ''Bilimsel Kalem sayfasında; üretken beyinlerin sancıları konusunda ortak bir düşünce ağına sahip olmaya, bilimsel, felsefi, edebi ve sanatsal fikir tartışmalarına

Sosyal Medyanın Gücü ve Etkisi

Amerika’da 2012 yılında, 16 yaşına basan genç bir kızın Facebook üzerinden arkadaşlarına göndermek istediği davetiye gizlilik ayarını yanlış seçtiği için otuz bin civarında kişiye gitti.  Evine davet ettiği kişiler gelmeye başlayınca olayın yanlışlığı anlaşıldı ve polis çağırmak zorunda kalmıştı. O günlerde akıllı telefonların kullanımının pek yaygın olmadığını belirtmek lazım. Bu hatayı şimdilerde sosyal medya üzerinden yapsa idi belki de bu sayı yüz binlerle anılırdı.  WhatsApp gruplarından veya diğer sosyal medya ağları üzerinden popüler bir haberin veya videonun kitlelere ulaşma hızı neredeyse ışık hızıyla yarışıyor desem abartmış olurum. Fakat bu abartı da olsa gerçeklik payı olan bir abartıdır.  15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında da sosyal medyanın gücü ve etkisi bir kere daha ortaya çıkmadı mı? 15 Temmuz gecesi Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya ağlarında paylaşılan "darbe girişimi" haberleri kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı.    Gazetelerin android

Sosyal Medyanın Doğuşu

Aslında sosyal medya kimse farkında olmadan doğdu! Her şey 1970'lerin başında yan yana duran iki bilgisayarın birbirine elektronik posta atmasıyla başladı.  Bu durum bilgisayarların ve diğer teknolojik aletlerin bir platform sayesinde  birbirine bağlanabileceğini ortaya koydu.  Tahmin ettiğiniz gibi bu platform ise İnternetten başkası değildi. Bilim ve teknolojinin baş döndürücü gelişmesiyle birlikte 2000'lerden itibaren sosyal medya alanında birçok yenilik sağlandı ve çıkarılan yeni sosyal ağlar dünya üzerinde;  milyonlar, hatta milyarlarca insan tarafından kullanılmaya  başlandı. Sosyal medya gibi yeni iletişim teknolojilerinin hayatımıza girmesi ile iletişim tercihlerimiz zaman içerisinde değişti. İlk insanlardan bu yana iletişim kurmak için; işaretler, resim, ilkel yazı örnekleri, duman, müzik aletleri gibi araçlar geliştirildi. Gelişen bilim ve teknoloji ile birlikte bu iletişim araçları yerlerini; yazı, mektup, telgraf, telefon, faks, elektronik posta