Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Çağın Okuryazarı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gelecek Eğitimde

''Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ASELSAN ile ortaklaşa savunma sanayi sistemlerine yönelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kuracaklarını açıkladı.'' Çoktandır gelecek temalı, teknoloji eğitim ilişkisini konu alan bir yazı yazmayı düşünüyordum. Bu konuyla ilgili ümitlerimin artmasına sebep olan yukarıdaki haberi okumak, düşüncelerimi yazıyla ölümsüzleştirme işine karar vermemi hızlandırdı. İşte bugün tam da bu konuyu kaleme alma günüdür diye düşünüyorum. İnternet tabanlı bilgi paylaşım ağı da denilen bir blog yazarıyım. Blog sayfamda yazılarımı paylaşırken aynı zamanda heyecanımı, hayallerimi, geçmişe dair çıkarımlarımı ve geleceğe dair umutlarımı değerli okuyucularımızın düşünce deryalarına sunuyorum. http://bilimselkalem.blogspot.com/ Blog sayfamın girişinde okuyucularımı şu mesaj karşılar: ''Bilimsel Kalem sayfasında; üretken beyinlerin sancıları konusunda ortak bir düşünce ağına sahip olmaya, bilimsel, felsefi, edebi ve sanatsal fikir tartışmalarına

Sosyal Medyanın Gücü ve Etkisi

Amerika’da 2012 yılında, 16 yaşına basan genç bir kızın Facebook üzerinden arkadaşlarına göndermek istediği davetiye gizlilik ayarını yanlış seçtiği için otuz bin civarında kişiye gitti.  Evine davet ettiği kişiler gelmeye başlayınca olayın yanlışlığı anlaşıldı ve polis çağırmak zorunda kalmıştı. O günlerde akıllı telefonların kullanımının pek yaygın olmadığını belirtmek lazım. Bu hatayı şimdilerde sosyal medya üzerinden yapsa idi belki de bu sayı yüz binlerle anılırdı.  WhatsApp gruplarından veya diğer sosyal medya ağları üzerinden popüler bir haberin veya videonun kitlelere ulaşma hızı neredeyse ışık hızıyla yarışıyor desem abartmış olurum. Fakat bu abartı da olsa gerçeklik payı olan bir abartıdır.  15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında da sosyal medyanın gücü ve etkisi bir kere daha ortaya çıkmadı mı? 15 Temmuz gecesi Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya ağlarında paylaşılan "darbe girişimi" haberleri kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı.    Gazetelerin android

Sosyal Medyanın Doğuşu

Aslında sosyal medya kimse farkında olmadan doğdu! Her şey 1970'lerin başında yan yana duran iki bilgisayarın birbirine elektronik posta atmasıyla başladı.  Bu durum bilgisayarların ve diğer teknolojik aletlerin bir platform sayesinde  birbirine bağlanabileceğini ortaya koydu.  Tahmin ettiğiniz gibi bu platform ise İnternetten başkası değildi. Bilim ve teknolojinin baş döndürücü gelişmesiyle birlikte 2000'lerden itibaren sosyal medya alanında birçok yenilik sağlandı ve çıkarılan yeni sosyal ağlar dünya üzerinde;  milyonlar, hatta milyarlarca insan tarafından kullanılmaya  başlandı. Sosyal medya gibi yeni iletişim teknolojilerinin hayatımıza girmesi ile iletişim tercihlerimiz zaman içerisinde değişti. İlk insanlardan bu yana iletişim kurmak için; işaretler, resim, ilkel yazı örnekleri, duman, müzik aletleri gibi araçlar geliştirildi. Gelişen bilim ve teknoloji ile birlikte bu iletişim araçları yerlerini; yazı, mektup, telgraf, telefon, faks, elektronik posta

Girizgâh

Söze, esas maksada giriş... Geçenlerde arkadaşlarla oturmuş sohbet ediyorduk.Tam da sohbetin konusunu içeren, maharetli arkadaşların varlığı ile ilgili şöyle bir cümle kullandım.  - ''Etrafımızda mâhir arkadaşlar var'' Dememe kalmadı ki, sohbete dahil arkadaşlardan biri ne dese iyi ? - ''Mâhir kim ? '' Ben de durdum ve dedim ki;  - ''Bizim bir arkadaş 😃''  Dil, edebiyat, kültür, sanat, vb. mülahazalarında geldiğimiz nokta işte biraz da böyledir.  Trajikomik bir haldir.  Cümle içinde kullanılan 'Mâhir' kelimesinin maharetli anlamında kullanıldığını bilmeyen, popüler kültürün esiri kitleler...  Kelime dağarcığı olarak birkaç yüz kelime ile hayatını idame ettiren, Türk ve İslam kültürünün kadim geleneklerinin farkında olmayan bu kitlelerin hâli, Moliere'in Gülünç Kibarlar tiyatrosunun konusunda da benzerdir.  Aristokrasi ve soyluluğa özenen ve onlar gibi davranan Cathos ve Madelon... Babalarının evlenmeleri için bu

Ekonomik Tetikçiler

Son günlerde ülkemizin içinde bulunduğu durum ile de alakadar olduğunu düşündüğüm bir kitap okudum.  Yayınlanması bile bir hayli zor olan, birçok güç odağı ve küresel yapının yayınlanmasını engellemeye çalıştıkları ' Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları / John Perkins ' adlı kitap, yazar John Perkins'in büyük bir şirkette çalıştığı süre zarfında bazı devletler üzerindeki etkilerini konu alıyor. Kitabı okurken Türkiye üzerinde oynanan ekonomik oyunu daha iyi anladım diyebilirim.  Ekonomik Tetikçiler ( Kısaca ET ) yoluyla hangi ülkelere diz çöktürüldüğünü, hangi ülkelerin borç batağına saplanarak milli olmaktan çıkarılarak yönetimlerine el konulduğunu, hangi ülkelerin küresel sermaye ağına düşürülerek batırılmaya çalıştıklarını bir ET olan John Perkins, itiraf tadında kaleme almış. Yayınlandığı zamanlarda en çok satan kitaplar arasına giren bu kitap aslında yazarının, bu kitabı yazarak vicdanını temizlemeye çalıştığı bir ürün.  Ve kesinlikle yinelemek istiyorum, tam

Dijital Çağda Türkiye

Dijital teknolojilerin yaşamımıza izin almadan girdiği bir çağda yaşıyoruz. Bundan çok değil, on sene öncesinde şimdiki teknolojilerin neredeyse hiçbirisini konuşmuyorduk.  Sanal bir dünyada gerçek alışverişlerin yapıldığı; mesleklerin, kültürün, vatandaşlık bağının, sosyalleşme olgusunun, gazeteciliğin, imajın dijitalleştiği bir çağ bu.  Nesnelerin internetinin gündeme gelmesiyle bundan 8-10 sene sonrasında dünyada 50 milyon araç/gerecin birbirine internet ortamıyla bağlı olacağı tahmin edilen dijital çağda; arabanız garaja yaklaşırken su ısıtıcınız içeceğiniz kahvenin suyunu kendi kendine ısıtmaya başlayacak, en iyi aydınlatma ve ısıtma/soğutma tercihleri size göre akıllı evinizde ayarlanırken yapay zeka ürünü hologram ev arkadaşınız sizi karşılayacak, giysiniz sağlık sorunu ile karşılaşabileceğinizi doktorunuzla paylaşacak desem bana inanmayabilirsiniz. Akla hayale sığmayan imkanlar ve zamanın neleri getireceğini bilmediğimiz teknolojiler ile donatılmış bir zaman dilimine; tüm

Çağımızda Okuryazar Olmak

Yazımızda ; çağın okuryazarı olmak nedir, nitelikli ve entelektüel kişilerin özellikleri ve çağının okuryazarı olarak Türk ve dünya tarihine damgasını vurmuş kişiler üzerinden örnekler vererek çağın okuryazarı olmak konusunu, yaşadığı çağın gereklerini yerine getirmeyen kişilerin özelliklerini siz değerli okuyucularıma sunmaya çalıştım.  Biraz iddialı olsa da örnek sorularımız da şunlar; navigasyon programları kullanarak yön bulamayan, akıllı telefon uygulamaları ile hayatını kolaylaştırmayan, sosyal medyayı etkin ve doğru kullanarak iletişim kuramayan, dilini bilmediği bir ülkede akıllı telefon uygulamaları ile seyahat edip iletişim kuramayan biri ... Bir insan, çağımızda sadece okuması yazması var diye okuryazar sayılabilir mi? Asıl düşündürmek istediğimiz konu tam da budur.   Bütün bunlardan yola çıkarak; Drone teknolojisi, robotik kodlama, yapay zekâ vb. konuları ile Fatih Sultan Mehmet'in, Nikola Tesla'nın, İbn-i Sina'nın  alakasını merak edenler buyursunlar ef