Ana içeriğe atla

Bilinç/sizler

Kadınlara, çocuklara, hayvanlara ve ağaçlara zalimce davranılan bir dünyada,

türlü kötülükleri gerçekleştiren bir güruh ile beraber,

aynı gök kubbenin altında,

acılarla dopdolu bir çağda yaşıyoruz.


"Ben bu çağdan nefret ettim.

Etimle, kemiğimle nefret ettim." diyen Cahit Zarifoğlu ağabey ne güzel demiş. 

Her geçen gün nefret etmeye binlerce sebebimizin olduğu kirli bir çağ bu.

Acının dini, dili, ırkı, cinsiyetinin olmadığı gibi yürekleri yakan acıların tarifi de mümkün değil...

Gündeminin sık sık değişmesine alışan bir toplum olarak; acılara, zalimliklere, hunharca işlenen cinayetlere ve türlü kötülüklere de alışıyoruz diye düşünüyorum.

Her geçen gün; kadın cinayeti, hayvan katliamı vb. cinnet örnekleri gibi olumsuz örnekler, basın ve sosyal medya tarafından bir marifet gibi gözler önüne seriliyor. 

Bazı basın organları sırf reyting uğruna bu tür kötülüklerin ifşa edilip, insanların ayıplarının duyurulması ve ayyuka çıkarılması şaklabanlığına soyunurken, onları izleyen güruhun bilinçaltına organize bir kötülük daha kazınmış oluyor.

Basında bu tür haberlerin kıymet görmemesi ve bu nevi suçların adliyelerde misliyle cezalandırılması gerekiyor. 

Topluma ise topyekun bir bilinç ve farkındalık çalışması lazım. Bunun da toplumun her kesiminin ortak bir görevi olduğunu düşünüyorum.

Namusun kadını ya da erkeğinin olmadığı gibi; değerlerini terk etmiş, cehalet çizgisine sürüklenen bir toplumdan da millet olmaz.

"Erkektir yapar" zihniyetiyle evlat yetiştirip, sünnet arabalarına cinsel içerikli övünç mesajları yazdıran ailelerin,

Kedilerin kuyruklarına teneke kutular bağlayan çocuklarına gülüp geçenlerin,

Görgü kurallarını yok sayıp, şehir kültürünü yok eden kitlelerin,

Benzeri birçok yanlış öğretiyle yetişen ve kültür seviyesi maalesef çok düşük güruhun bu cinayetlerde ve diğer kötülüklerde dolaylı olarak da olsa büyük bir etkisinin olduğunu düşünüyorum.

Bu olaylara en azından duyarsızlık örneği gösteren toplumun geri kalan kesiminin de sorumluluğu yok değil elbet.

Küçücük kız çocuklarımız masum bedenlerine kastedilip öldürülürken,

Kadınlar sevgilileri veya eşleri tarafından katledilirken,

Hayvanlara eziyet edilirken neredesin ey toplum?

Her bir cinnet hallerinde toplumsal linç mekanizması ile gösterdiğin bu birliği, aynı kötülüklerin mütemadiyen unutulması karşısında da neden gösterirsin...

Lütfen unutmayalım !

Bugünlerde #pınargültekin cinayeti ile örselenen vicdanımız, #eminebulut'un çığlıklarını kulaklarımızdan sildiyse, büyük bir toplumsal yanlışın içindeyiz demektir. Lütfen unutturmayalım !

Cinnet hallerinin haberlerini izlemeyelim, yaymayalım. Kötü örnek teşkil edebilecek hiçbir hâli, hiç kimseyle paylaşmayalım.

Soru/Yorum ¿

Soruyorum sizlere, kadim medeniyetimizdeki inceliklerimiz nerede ¿

Penceresinin önüne bu evde gelinlik kız var mesajı vermek için kırmızı çiçek koyan evin önünden geçerken üsluplu konuşan millet, nerede nahif hallerin ¿

Lütfen kendimize gelelim, özümüze dönelim. Değerlerimizi elden bırakmayalım.

Bir kötülüğü elinizle düzeltebiliyorsanız elinizle, yok gücünüz yetmiyorsa dilinizle, buna da haliniz yoksa kalbinizden geçirin düsturu doğrultusunda lütfen sorumlu davranalım.

"Kadınlar insandır, biz insanoğlu" diyen büyük usta Neşet Ertaş ne güzel demiş. 

Kadına, çocuğa, hayvana ve diğer kendinden güçsüz; insan, hayvan ve eşyaya zalimce davranan güruha diyebileceğim pek bir şey de yok aslında, çünkü farkında bile değiller.

■Cehaletin her şeyi bilmek olduğunu zannettikleri,

■Az bilmek için çok okumak gerektiğini fark etmedikleri gibi...

Farkında değiller.

Bu yazı uzar gider vesselam.

Farkındalık düzeyi yüksek bir toplum olabilseydik bunları da konuşuyor olmazdık diye düşünüyorum. 

Bireysel farkındalıkla birlikte toplumun da medeniyet ailesinde yükseldiği bir ülke hayalini kuruyorum.

''Farkındalık değişimin en büyük ajanıdır'' (Eckhart Tolle) ve ''Bir insanı değiştirmek için, onun kendi farkındalığını değiştirmek gereklidir'' (Abraham Maslow)

Bu yüzden bilinç/sizlersiniz.

Sağlıcakla, hoşça kalın.

Yorumlar

Blogdaki Popüler Yayınlar

Bilim : Sanat : Toplum :

Toplumun Gelişmesinde; Bilim mi Sanat mı Daha Önemli ? Jean Jacques Rousseau tarafından 1750 yılında yazılan ''Bilimler ve Sanatlar Hakkında Nutuk/Söylev'' kitabındaki yazarın görüşü, az sonra okuyacağınız satırlardaki şahsi görüşlerime tam olarak uyuşmuyor diyebilirim. Toplumların gelişmesinde bilim ve sanat konularının rollerini eğer merak ediyorsanız hep birlikte merakımızı giderelim, ne dersiniz? Rousseau kitabında; bilimin ve sanatın insanları boş uğraşlara yönelttiğini ve erdem kavramını bitirdiğini söylüyor. Bilimin artması ve sanatın çoğalmasıyla yöneticilerin, askerlerin erdemlerini yitirmesi ve ahlaklarının bozulmasına sebep olduğunu anlatıyor.  Bu yüzden bozgun ve yenilgilere uğranıldığından bahsediyor. Hatta bir yerde ''…bize birçok bilim öğrettiniz, yüksek bilgilere ulaştırdınız; ama bütün bunların hiçbirini bize öğretmemiş olsaydınız yeryüzünde daha az mı kalabalık olacaktık?  Daha kötü mü yönetilecektik? Daha az güçlü, daha az sağlıklı, daha

Ruhunuzun bir tarafı, bırakınız 'Çocuk' kalsın !

' A nnesi gül koklasa, ağzı gül kokar' diye özetlese de şair, biz  anlatalım istedik. 'Çocuk' konusunu...                                                            ' Masum ' kimdir deseler, hemen aklımıza ilk olarak 'çocuk' gelir, öyle değil mi?  Tabii ki öyledir. Tüm çocuklar masumdur çünkü. Asya'dan Afrika'ya kadar dünyanın her köşesindeki çocuk kalbi olabildiğince masum çarpar.  Peki çocuğun minicik kalbine sığdırdığı dünyalar kadar masumiyet   neler oluyor da çocuk  büyürken  azalıyor dersiniz?  Neler oluyor da dünyada olabildiğince kötü insanlar, bunca masum çocuk varken hala kötü kalabiliyor? Bu soruların muhtelif cevapları olsa da bizim ortak bir temennimiz vardır. Bir çocuk büyürken, beyni ve kalbindeki masumiyet azalmamalı, aynı zamanda içindeki küçücük çocuğa ait ruh, hep biraz çocuk kalmalıdır.👍  Yoksa etrafındaki acımasız dünyada ne kendisine yapılan haksızlıkları unutabilir. Ne de hataları ve ihanetleri atlatabilir.... Sabah se

Mersin Bilim Köyü Projesi

    BİLİM KÖYÜ PROJESİ   2017-MERSİN Proje Koordinatörü: Ahmet YALKIN Mezitli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü MEZİTLİ İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ STRATEJİ GELİŞTİRME BİRİMİ PROJE GEÇMİŞİ  (2015-2018) Vücudun Senindir Onu Koru Projesi (Mersin ili geneli / 360000 Öğrenci ve Öğrencilerin Velileri) Sanal Âlemde Gerçek Güvenlik Projesi (Mersin ili geneli / 360000 Öğrenci ve Öğrencilerin Velileri) Mezitli – Eğitim Liderleri Akademisi (Cumhurbaşkanlığı Protokol Eski Uzmanı / İhsan ATAÖV’ün katılımlarıyla / İl genelindeki eğitim yöneticilerine) 2015 KA101 AB Projesi – (2015 Kaynaştırma Destek Eğitim Hizmetlerinde Sınıf Öğretmenlerinin Kaynaştırma Eğitimi Konusundaki Yeterliliklerinin Artırılması Projesi/ 125000 € Hibe Bütçeli) 2016 KA101 AB Projesi – (2016 İlkokul ve Ortaokul Öğretmenlerinin Mültecilerin Eğitim Süreçlerine Dahil Edilmesi Konusunda Eğitilmesi Projesi / 88512 € Hibe Bütçeli) 2017 KA101 AB Projesi – (