Ana içeriğe atla

Yarını Dünde Aramak




"Geçmiş zaman odur ki hayali cihan değer"  diyerek geçmişi yâd ederiz ya hani. 

Geçmişi düşünüp dalar gideriz bir yerlere...

İşte o vakitlerde anılarımız bir sinema perdesi gibi gelir geçer gözümüzün önünden.


'Bir yıl 365 dündür' diyerek anılarımızı hatırladığımızda bazen hüzünlenir, bazen seviniriz. Türlü hisler içinde gah ağlamaklı oluruz, gah güleriz.

En çok da zaman ne de çabuk geçiyor diye hayıflanırız. Öyle değil mi?


Zaman geçmesine geçiyor dostlar,  fakat birikimimiz nedir?


Gelin hep beraber kendimize bu soruyu sorup düşünelim.


Zaman geçerken nasıl bir birikim yapıyoruz. AN'ı yaşayarak mı geçiyor zaman yoksa berhava mı?


İnsan ömrü dediğiniz kısa bir lahza. Göz açıp kapayınca gibi hissettiğimiz olgu aslında kırlardaki  bir kelebeğin ömrü gibi bir şey.

Başlangıcını ve bitişini bilmenin; annemizi babamızı, memleketimizi, rengimizi, seçmenin mümkün olmadığı bu kısacık  zaman parçacığında yaşayıp ekip biçip gideceğiz.


Gelin kıymet hususunda neyi biriktirerek gideceğiz onu düşünelim.

Dürüstlük, erdem ve insanı insan yapan tüm o değerler manzumelerini tek tek burada yazacak değilim.


İnsan doğmak insan kalmayı gerektirir dostlar.  Hamurunda sevgi olan insan dünyaya geldiği andan itibaren türlü kirlere maruz kalsa da yetişkinlik döneminde dürüst, erdemli ve insani değerlerle dopdolu bir varlık olarak hayatını sürdürüp birikimini insani değerlerle yaptığında gerçek insan tanımına uygun hareket etmiş olur.


İnsan doğan fakat insan kalamayan, hayvandan aşağı bir hayat tarzı ile türlü kirleri ruhuna hapseden; fesatlık, hainlik ve insanlıktan yoksun kişiler de cemiyet hayatında yok değil. Ama özünde sevgi ve iyilik olan insanoğlu hep ilk yazdığıma meyilli diyebilirim.


İnsan doğan ve insan kalan, birikimini sevgiden, saygıdan ve tüm insani değerlerden yana yapanlarla yolumuz bir yerde kesişecektir.


Fıkıhta "Eşyada aslolan ibahadır" ilkesi vardır. Kısaca yapılmasında veya yapılmamasında sakınca olmayan haller eşyanın özgürlük alanıdır diye tarif edebiliriz. 


Yasak olmayan her eylemin özgürce yaşanılacağı yorumu bu sözü özetler.

Dünya hayatında o çok kutsadığımız paralarımız, makam ve mevkilerimiz, bizi insani değerlerden uzaklaştıran türlü huylarımız ve dünya hayatının geçiciliği tezat teşkil etmiyor mu?

Gerek Var mı ¿

  • Tasavvuf ehlinin "Geldik geçiyoruz" diyerek vakfına erdikleri şu fani dünyada dün için fazlaca keşkelere,
  • Yarın için de fazlaca hesaplara,
  • İnsan doğan fakat insan kalamayan bir varlık olmaya,
  • Kutsayacak o kadar değer varken; parayı, makam ve mevkiyi, gücü kutsamaya gerek var mı ¿


İnsan doğup insani melekelerle dopdolu; yüreğinde vatan ve millet sevgisi, büyüklerini sayan, küçüklerini seven, erdemli, ahlaklı, çalışkan bireyler olarak kısacık ömrünü böylesi değerler biriktirmeye adamak kadar akıllıca  bir durum düşünemiyorum.

Yarını düşünürken dünü hatırlamak da bu yüzden gereklidir.


Öz eleştiri yaparak dün yaptığı yanlışların idrakine varan birisi yanlışlarından döndüğü andan itibaren yarınını da güzelleştirecektir.


İnsanlık makamından yüce hiçbir makam kabul etmeyen bu insan, yarınının gizemini dünün gerçeğinde görür.

Yaşadığı her günü kendisine bahşedilen bir hediye olarak kabul edip, günü gününe denk olmasın diye kendisi ve milleti için çalışır. Tekamüle inanır.

İnsan olarak dünyaya gelme şansını kullanarak iyiliğe ve güzelliğe meyleder.

Ve insan kalarak ömrünü tamamlayabilme niyetindedir.

Kendine, ailesine ve çevresine örnek bir fert olarak bulunduğu her mekanı güzelleştirebilir.

Topluma faydalı, çevreye özenli, hak ve hukuk çerçevesinde kurallara saygılı bir insan yarınını dününde arayan insandır. 

Son demde Bizim Yunus'tan bir şiir ile söze son vermek istiyorum.

Sağlıcakla, hoşça kalın...

BENİM CANIM UYANIKTIR

Benim canım uyanıktır, dost yüzüne bakan benim,

Hem denize karışmağa, ırmak olup akan benim.

Irmak gibi ben çağlarım, gah gülerim, gah ağlarım,

Nefsin ciğerin doğrarım, kibri kini yıkan benim.

Yunus Emre

Yorumlar

Blogdaki Popüler Yayınlar

Bilim : Sanat : Toplum :

Toplumun Gelişmesinde; Bilim mi Sanat mı Daha Önemli ? Jean Jacques Rousseau tarafından 1750 yılında yazılan ''Bilimler ve Sanatlar Hakkında Nutuk/Söylev'' kitabındaki yazarın görüşü, az sonra okuyacağınız satırlardaki şahsi görüşlerime tam olarak uyuşmuyor diyebilirim. Toplumların gelişmesinde bilim ve sanat konularının rollerini eğer merak ediyorsanız hep birlikte merakımızı giderelim, ne dersiniz? Rousseau kitabında; bilimin ve sanatın insanları boş uğraşlara yönelttiğini ve erdem kavramını bitirdiğini söylüyor. Bilimin artması ve sanatın çoğalmasıyla yöneticilerin, askerlerin erdemlerini yitirmesi ve ahlaklarının bozulmasına sebep olduğunu anlatıyor.  Bu yüzden bozgun ve yenilgilere uğranıldığından bahsediyor. Hatta bir yerde ''…bize birçok bilim öğrettiniz, yüksek bilgilere ulaştırdınız; ama bütün bunların hiçbirini bize öğretmemiş olsaydınız yeryüzünde daha az mı kalabalık olacaktık?  Daha kötü mü yönetilecektik? Daha az güçlü, daha az sağlıklı, daha

Ruhunuzun bir tarafı, bırakınız 'Çocuk' kalsın !

' A nnesi gül koklasa, ağzı gül kokar' diye özetlese de şair, biz  anlatalım istedik. 'Çocuk' konusunu...                                                            ' Masum ' kimdir deseler, hemen aklımıza ilk olarak 'çocuk' gelir, öyle değil mi?  Tabii ki öyledir. Tüm çocuklar masumdur çünkü. Asya'dan Afrika'ya kadar dünyanın her köşesindeki çocuk kalbi olabildiğince masum çarpar.  Peki çocuğun minicik kalbine sığdırdığı dünyalar kadar masumiyet   neler oluyor da çocuk  büyürken  azalıyor dersiniz?  Neler oluyor da dünyada olabildiğince kötü insanlar, bunca masum çocuk varken hala kötü kalabiliyor? Bu soruların muhtelif cevapları olsa da bizim ortak bir temennimiz vardır. Bir çocuk büyürken, beyni ve kalbindeki masumiyet azalmamalı, aynı zamanda içindeki küçücük çocuğa ait ruh, hep biraz çocuk kalmalıdır.👍  Yoksa etrafındaki acımasız dünyada ne kendisine yapılan haksızlıkları unutabilir. Ne de hataları ve ihanetleri atlatabilir.... Sabah se
EŞ ZAMANLI İNTERAKTİF UYGULAMALAR PROJESİ  “ VÜCUDUN SENİNDİR ONU KORU ” “ SANAL ÂLEMDE GERÇEK GÜVENLİK ” PROJELERİ ÖRNEKLEMİ İLE ANLATIMI 2017-MERSİN Proje Koordinatörü: Ahmet YALKIN / Mezitli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü MEZİTLİ İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ STRATEJİ GELİŞTİRME BİRİMİ PROJE GEÇMİŞİ ( 2015-2017) 1. Vücudun Senindir Onu Koru Projesi ( Mersin ili geneli / 360000 Öğrenci ve Öğrencilerin Velileri) 2. Sanal Âlemde Gerçek Güvenlik Projesi ( Mersin ili geneli / 360000 Öğrenci ve Öğrencilerin Velileri) 3. Mezitli – Eğitim Liderleri Akademisi ( Cumhurbaşkanlığı Protokol Eski Uzmanı / İhsan ATAÖV’ün katılımlarıyla  / İl genelindeki eğitim yöneticilerine ) 4. 2015 KA101 AB Projesi –( Kaynaştırma Öğrencilerine Yönelik /125000 € Hibe Bütçeli ) 5. 2016 KA101 AB Projesi – (Mültecilere Yönelik / 88512 € Hibe Bütçeli ) 6. 2017 KA101 AB Projesi –( Ortaöğretim Kurumlarında Erken Okul Ter